KURUMSAL
SON DUYURULAR
Ambulansa yetişmeye çalışırken vefat eden meslektaşımız “vazife malulü” sayılacak!
11 Aralık 2025
Başkanımızdan Acil Sağlık Hizmetleri Haftası Mesajı
01 Aralık 2025
DAÜ - SABDEK Kongresine katılım sağladık
28 Kasım 2025
Mesleki Gelişime Destek Veriyoruz
28 Ekim 2025
2025 CPR Güncelleme Lansmanı
21 Ekim 2025
Yasin ÖZKARA Yazarın Tüm Yazıları
Bu sorunun tam merkezinde, kitlesel zayiat olaylarında sahaya ilk çıkan, kaosu anlamlandırmaya çalışan, triyaj yapan, hayat kurtarıcı kararları saniyeler içinde alan Acil Tıp Teknikeri ve Acil Tıp Teknisyenleri bulunuyor. Kitlesel zayiat yönetiminde ilk 30 dakikanın önemi, sahadaki gerçekliği ve meslek örgütü olarak üstlenmemiz gereken sorumlulukları nelerdir?
Kitlesel zayiat olayı, mevcut sağlık kaynaklarını zorlayan sayıda yaralı ya da etkilenen kişinin olduğu durumları ifade eder. Bu, her zaman “çok sayıda ölü ve yaralının olduğu büyük afetler” anlamına gelmez. Bazen, birden fazla kritik yaralının olduğu trafik kazaları, bölgesel bir patlama veya aynı anda birçok kişinin etkilendiği zehirlenme olayı bile yerel kapasiteyi aştığı anda kitlesel zayiat halini alır. Kaynağın sınırlı, zamanın kısıtlı olduğu, bilginin eksik olduğu bir ortamda kaos vardır ve duygusal yük çok yüksektir.
Tam da bu nedenle, ilk 10–30 dakikada verilen kararlar, sadece o anki ölüm–kalım hattını değil, sonraki saatlerin yükünü ve sağlık sisteminin bütününü etkiler. Bu tabloda, Acil Tıp Teknikeri ve Acil Tıp Teknisyeninin ilk görevi doğrudan “müdahale” değildir.
Bu aşama, çoğu zaman yanlış anlaşılır. Kitlesel zayiat olaylarında ilk dakikaların asıl görevi, olayın resmini görmek ve doğru komuta yapısını kurmaktır. Yanlış kurulmuş bir yapı, saatler sürecek bir kaosa dönüşür. İlk 30 dakikada yapılacakları şu şekilde sıralayabiliriz;
- Kendinin ve ekibin güvenliğini sağlamak,
· Triyajın sistematik ve standart yapılması,
· Toplanma ve tedavi alanlarının planlanması,
· Sevk koordinasyonunun planlanmasıdır.
Kitlesel zayiat olaylarını yönetmek için dünyada ve ülkemizde giderek daha fazla benimsenen çerçevelerden biri Olay Komuta Sistemi yaklaşımıdır. Bu sistemin yönetilememesi sonucu sistem çöker, hatalar başlar, ölümler ve komplikasyonlar artar.
Bu nedenle, PARMED olarak bizler:
- Olay Komuta Sistemi’nin hastane öncesi acil sağlık hizmetleri ile uyumlu hale getirilmesini,
- Acil Tıp Teknikeri ve Acil Tıp Teknisyenlerinin bu sistem içinde tanımlı rol ve yetkilerle yer almasını,
- Tatbikatlarda bu rollerin net olarak uygulanmasını savunuyoruz.
Kitlesel zayiat yönetimi konusunda ne kadar güzel yazılar yazılırsa yazılsın, ne kadar kapsamlı planlar hazırlanırsa hazırlansın; tatbikat yapılmadığı sürece hiçbirinin gerçek değeri yoktur. Sahadaki deneyim bize şunu gösteriyor: tatbikatsız planlar, olay anında kimsenin hatırlamadığı dosyalara dönüşür, olay yerinde “kim daha tecrübeli görünüyor?” mantığıyla iş yapılır, Triyaj sisteminin hayat kurtarıcı yanı kağıt üzerinde kalır.
Paramedik Meslek Derneği (PARMED) olarak bizler, kitlesel zayiat yönetimini: sadece afet uzmanlarının, sadece yöneticilerin, sadece teorik planların konusu değil; doğrudan sahada görev yapan Acil Tıp Teknikeri ve Acil Tıp Teknisyenlerinin mesleki sorumluluk alanı olarak görüyoruz.
Unutmayalım ki; hazırlık, olaydan önce başlar. Olay anında gösterdiğimiz performans, olaydan çok önce yaptığımız eğitimin, tatbikatın, dayanışmanın ve örgütlülüğün sonucudur.
Kitlesel zayiatta başarı, tek bir kahramanın değil; standardize edilmiş bir ekip çalışmasının sonucudur. Afet bölgelerinde görev yapıp en zor anlarda en doğru kararı vermek için çabalayan tüm meslektaşlarıma şükranlarımı sunuyorum.
